Sunday, December 5, 2010

In a manner of speaking etkisi

Çok şey düşünür oldu bu aralar...

Ne zamanlar canının acıdığını. Oysa ki yaralanmamak için taşlaştırmıştı kendini, yaralarını gizlemek için takmıştı maskesini. Hatta mizah gruplarına, neşeli arkaşların arasına katılır olmuştu mimikleri taklit edebilmek adına. O da biliyordu elbet "Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir.." [1] O yüzdendir belki her canı yandığında gülerdi hoş sohbet devam ederdi gözünde bir damla yaş olsa dahi.. Fakat kimse bilmezdi ki Kadınlar sözleriyle değil, gözleriyle konuşur aslında. Bu yüzden onları anlamak için dinlemek yetmez, izlemek gerek yalnızca. [2]


En zorun ne olduğunu anlayamamıştı hiçbir zaman; gitmek mi yoksa kalmak mı, sevmek mi sevilmemek mi? Konuşmak mı zordu, susmak mı...


Başı sıkıştığında, canı yandığında hep gitmek isterdi de bir türlü olmazdı aynı şairin dediği gibi

"Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç
Ama olsun... İstemek de güzel." [3]


Bir yandan da farkındaydı aslında  "Gözün arkada kalacaksa marifet değildir gitmek"..[3] Hep ardında kalanlara bakacağı için gitmezdi, gidemezdi. Geride kalanlar hep sevdikleri olacaktı çünkü, herşeyi ile sevdikleri...
Korkardı gitmeye, ne kadar acıtsa da sevdiği insanları gönlünden itmeye: "Ağaçtan düşen yaprak nasıl 'kurumaya' mahkumsa; Gönülden düşen insan da 'unutulmaya' mahkumdur.."[4]


Sevdiklerinden de korkardı; şair demiş bir kere "İlk önce konuşmaktan korkarsın sevdiğinle, Sonra ona aşık olmaktan. Bunlar neyse de, en son kaybetmekten korkarsın işte.."[5] 


Unutmazdı bu sözü:

"Kaybetmekten korkma; birşeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin."[6]

ve vazgeçmezdi kimseden, belki de ondandı çekip gitmemeleri. Hep fazladan bir şans taşırdı cebinde. Ne kadar kırılsa da ne kadar üzülse de verirdi gerçekten sevdiklerine...
Susardı çoğu zaman, konuşmazdı kırıldığını.. Konuşarak anlatılmaz herşey, bazen susmak yeter aslında. Unutma; Konuşmak bir ihtiyaç olabilir, ama susmak cevaptır anlayana.[7]



Anlasınlar isterdi, hiçbir şey söylemeden herşeyi söylemek isterdi..



"so in a manner of speaking
i just want to say
that like you i should find a way
to tell you everything
by saying nothing"



Ama unutmazdı da yaşadıklarını...


Ve bir gün kendinden vazgeçmemek uğruna, çekti gitti..

"Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam, evet yeri gelir susarım.. Ama bir gün öyle bir giderim ki, kaybedeceğim hiçbir şey olmaz !"[5]



[1] Bob Marley
[2] Dostoyevski
[3] Can Yücel
[4] Necip Fazıl
[5] Sunay Akın
[6] Che
[7] Marquez

No comments:

Post a Comment