Bir insan hayatina giriyorsa, elbet vardir bir sebebi… Ya
gonlunu acmak icindir ya da gozunu.. Kucucuk bir dokunus da olsa bazen tam
ihtiyacin oldugu anda karsina cikar; gozlerindeki bagi cozer, yuregundeki
buzlari eritir… Sonsuza kadar kalmak zorunda degildir aslinda, belki gerek de
yoktur. Misyonu yalnizca sana birseyler katmaktir bazen cok sey alip goturse de…
Kimi zaman insan gozunu acanlara degil de buzlari eritenlere
daha siki baglanmak ister. Neden?? Gormek istemedigi ama gormesi gerekenleri
gosterdigi icin mi? Gonlune dokunan icine yogun bir sicaklik saldigi, uzun
zamandir hissetmedigi duygulari hatirlattigi, hissettirdigi ya da
hissedebilecegini ogrettigi icin mi?
Iste insanin icini sicaklik kapladi mi birakmak istemez, kaybolmasini
istemez hayatina dokunan insani. Birakinca yeniden buz kesecek sanar. Halbuki o
duygulari, sicakligi yasayanin kendisi oldugunu unutmustur insan. Birisi gelip
yalnizca sonmekte olan atesi alevlendirmistir hepsi bu.
Ancak bazi anlar gelir, karsina cikan kisi oyle bir isik
yakar ki gonlune dokunan kadar kiymetli olur. Yasi ve cinsiyeti yoktur bu
kisinin, yalnizca kendini sorgulatacak sorular dizisinden ya da ufkunu acacak
dusuncelerden ibarettir. Isminin, cisminin ne oldugu cok da fark etmez. Onemli
olan ihtiyac duydugun anda gozune ve dolayli olsa da gonlune isik yakmasidir.
O kucucuk isik bir dizeden, sozden ya da hayat hikayesinden
kaynaklanabilir. Varsin kucuk bir sebep olsun! Asil kiymetli olan icindeki sesi
yeninden canlandirmasi, duyulabilir hale getirmesi degil midir?
"Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar."
Bu ses cesaretli olman gerektigini, durmaman gerektigini ve
yakaladigin ilk yogun hissi hatirlamani soyler bazen. Karar vermeyi
kolaylastirmaz belki ama ihtiyac duydugun inanci saglar sana. Kendine inanma,
guvenme motivasyonunu alevlendirir.
Ne mutlu, insanlar girer hayatina tam da ihtiyacin oldugu
anda! Yeter ki dokunmasina izin ver gecip gitmesine goz yummadan…