Saturday, December 7, 2013

San Gimignano



Bazi sehirler vardir, ilk defa gitseniz de insanlari hatirlatir size. Kimi zaman kokusu kimi zaman rengi, sesi... San Gimignano bir ortacag kenti, tugra rengi surlari, duvarlari ve dar yollari ile bir derebeylik kenti.  Dolambacli yollarindaki evleri ve evlerin altindaki kucuk hediyelik esyacilari ile ortacag izlerini hala korumus..  Korumakla kalmamis gozlerinizi kapattiginizda at arabalarinin seslerini duyacakmissiniz gibi...



Kalenin, tarihi kentin surlarinin yaninda boylu boyunca Toscana vadisini ve uzum baglarini gormek mumkun. Kapatin gozlerinizi ve ficilarin icinde ayaklariyla uzumleri ezen, sarap yapan kadinlari hayal edin! Metal sarap kadehlerini kaldiran ortacag halkini hayal edin... Etmemeniz mumkun degil!Iste bazi yerlesim yerleri vardir insanlari hatirlatir, sohbetleri hatirlatir. 


San Gimignano da bana guzel bir dostumu hatirlatti. Oyle ki kocaman satosunda her bir dostuna oda ayiran; isteyenin ava ciktigi, isteyenin ormanlik alanda yuruyus yaptigi o guzel evin hayali aklima geldi! Her gece saat 8'de ayni masada bulusan dostlar ile kocaman satonun keyfine nasil varilabilecegini gezdigim bu kucuk kentte hissettim! Hissetmekle kalmadim gozlerimi kapadigimda yasadim da...  Mahzendeki soguk saraplarimizi nasil ictigimizi gordum, o sarabin tadi damaklarima geldi...



San Gimignano'ya bir turist olarak geldim belki ama en sevdigim dostlarimla sokaklarinda yurudum, onlari yanimda hissettim. Sehir bana dostlarimi hatirlatti.. Ortacag'da yasamak dostlarla nasil olur merak ettim. Belki de daha once yasamistik, kim bilir...



11 Temmuz 2013



Monday, July 15, 2013

Vem Vet

Bir insan hayatina giriyorsa, elbet vardir bir sebebi… Ya gonlunu acmak icindir ya da gozunu.. Kucucuk bir dokunus da olsa bazen tam ihtiyacin oldugu anda karsina cikar; gozlerindeki bagi cozer, yuregundeki buzlari eritir… Sonsuza kadar kalmak zorunda degildir aslinda, belki gerek de yoktur. Misyonu yalnizca sana birseyler katmaktir bazen cok sey alip goturse de…




Kimi zaman insan gozunu acanlara degil de buzlari eritenlere daha siki baglanmak ister. Neden?? Gormek istemedigi ama gormesi gerekenleri gosterdigi icin mi? Gonlune dokunan icine yogun bir sicaklik saldigi, uzun zamandir hissetmedigi duygulari hatirlattigi, hissettirdigi ya da hissedebilecegini ogrettigi icin mi?  Iste insanin icini sicaklik kapladi mi birakmak istemez, kaybolmasini istemez hayatina dokunan insani. Birakinca yeniden buz kesecek sanar. Halbuki o duygulari, sicakligi yasayanin kendisi oldugunu unutmustur insan. Birisi gelip yalnizca sonmekte olan atesi alevlendirmistir hepsi bu.

Ancak bazi anlar gelir, karsina cikan kisi oyle bir isik yakar ki gonlune dokunan kadar kiymetli olur. Yasi ve cinsiyeti yoktur bu kisinin, yalnizca kendini sorgulatacak sorular dizisinden ya da ufkunu acacak dusuncelerden ibarettir. Isminin, cisminin ne oldugu cok da fark etmez. Onemli olan ihtiyac duydugun anda gozune ve dolayli olsa da gonlune isik yakmasidir.


O kucucuk isik bir dizeden, sozden ya da hayat hikayesinden kaynaklanabilir. Varsin kucuk bir sebep olsun! Asil kiymetli olan icindeki sesi yeninden canlandirmasi, duyulabilir hale getirmesi degil midir?




"Yavaş yavaş ölürler

Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar."





Bu ses cesaretli olman gerektigini, durmaman gerektigini ve yakaladigin ilk yogun hissi hatirlamani soyler bazen. Karar vermeyi kolaylastirmaz belki ama ihtiyac duydugun inanci saglar sana. Kendine inanma, guvenme motivasyonunu alevlendirir.

Ne mutlu, insanlar girer hayatina tam da ihtiyacin oldugu anda! Yeter ki dokunmasina izin ver gecip gitmesine goz yummadan… 

Tuesday, May 7, 2013

Mayis

Yas ilerledikce kayiplarin ardindan dokulen gozyaslari da azaliyor mu ne? Aslinda herkes kendi icin agliyor biliyoruz. Demek ki insan kendine daha az agliyor, belki de alisiyor.. Ruyalarda bile daha az yasaniyor, bekleyis eskisi gibi olmuyor hatta hicbir beklenti kalmiyor..

Bugun saydim, 6 damla gozyasi ve aylar once gorulen bir iki ruyadan ibaret.. Nerden aklima geldi? Aylardan mayis, yirmi gun sonra 52. yasini kutlayacaktik...

Saturday, April 27, 2013

Dream High!

Hafta ortasi molalarinda bircok insan icin hicbir nlami olmayan konularda ayni dili konusmak, hayatinin bir yerine sihriyle dokunan insanlarla tanismak ve bu sihre kapilmak...

Butun strese, yorgunluga ragmen butun gece yuzlerce insanla ayni ritme tutulmak ve eglenceyi iliklerinde hissetmek kadar keyifli birsey yok! Bu geceyi hayal eden ve hayat veren arkadasinin yuzundeki mutlulugu gormek, duydugu hazzi paylasmak da bir o kadar keyifli... En onemlisi ise hayalleri gerceklestirmenin, sihri yasamanin verecegi tatmin duygusunu hatirlamanin rahatligi olsa gerek.

Yeniden yazmami saglayan, hayallerini ve sihrini katan insanlar iyi ki varsiniz! Sizin aranizda yerimi almak icin o kadar cok sebep var ki...

Hayallerimden birini ve benim sihrimi yaratan sarkiyi da unutmamak gerek:







Monday, April 22, 2013

Halo!

Insan isine donunce icine donmeyi unutuyor galiba... Kendime donmeyeli, neye ihtiyacim oldugunu sorgulamayali aylar yillar olmus ne yazik..

O kadar kapilmisim ki kariyer kosturmacasina, sakinligi, dinginligi ve yaratmayi unutmusum; ya da yarattigim seyler yer degitirmis, sadece ise odaklanmis, orda takili kalmis..

Bedenim ve ruhum kostururken oylesine yoruldugumda nasil durmam gerektigini, nasil dinlenmem gerektigimi bana ogreten birileri vardi sukur ki simdi ihtiyacim olan yerde kendimi dinlemeyi yeniden hatirladim ve uyguladim. Ve ice donus basladi...

Ihtiyac duydugum cevaplar, motivasyon ve cesaret durdum, dinlendim diye mi geldi yoksa gecen hafta yaptigimiz calisma mi bunu sagladi bilmiyorum. Tek onemli olan kesfetmenin verdigi mutluluk ve huzurun yeniden yerine gelmesi.. Sonuc: I can feel my Halo!



Onumuzdeki hafta eskilerden kurtulma, yeniye yer acma haftasi!

Evet yeniden basliyoruz!